Erken Kaybedenler

Büyüdükçe arzularım küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü.

Büyüdükçe öyle küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı.

Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.

Emrah SERBES / Erken Kaybedenler

mekhanika

“Çünkü o bir makine, yani tabiatın esir edilmiş bir parçasıydı.Frenklerin mekanik diye adlandırdıkları hiyel ilmi de, tabiata emretmenin yegane yoluydu. Müzik kutusu haline soktuğu demir külçesine böylece şarkı söylemesini emreden hiyelci ise, elbette padişahın sadik bir bendesi olarak,gerçek bir büyücüydü.Kısacası hiyel ilmi, emirlere asla karşı gelmeyecek sadık köleleri, yani makineleri yaratma sanatıydı.Makineleri çalıştıran yedi tabiat kuvveti, hiç şüphesiz ki hiyel ilmi sayesinde insanların kudreti ve iktidarı olacaktı.”

“Akçelerin onunu,Frenkçede “ilmi hiyel” demek olan Mekhanika adlı bir kitaba,geri kalanını ise bir okka rakı ile gerekli mezelere yatırmıştı.”

Suç ve Ceza’dan

Suç ve Ceza’dan Semyon Zaharoviç Marmeladov :

“Yoksulluk ayıp değil; bunu bilirim.Serhoşluğun bir erdem olmadığını daha da iyi bilirim.Ama sefalet, muhterem efendim, sefalet ayıptır.Yoksullukta, yaradılışımızın soylu duygularını henüz koruyabilirsiniz! Sefalette ise, bunu hiç kimse, hiçbir zaman yapamamıştır.Sefalete düşmüş bir kimseyi toplumun dışına atmak için sopayla kovalamazlar da süpürgeyle süpürürler; bu , onu daha da alçaltmak içindir. Hakları da yok değil; çünkü sefalete düşünce kendi kendimi ilk aşağılayacak olan benim.Meyhaneye de bunun için geliyorum.”